Sabah ise gitmekle, yatakta nefis bir miskinlik firsatindan vazgeçmiş olursunuz. Kalkar kalkmaz hayat binbir seçenegi dayar burnunuzun ucuna... "Ne giysem" telasindan, ögle yemeginde "Ne alirdiniz?" diye başucunuzda biten garsona, "hangi kanaldaki filmi izlesem" kararsizligindan "bize oy verin" diye bagirisan partilere kadar hersey, herkez, her an sizi israrla bir tercihe zorlar., 'Yastiginiza teslim olmussaniz, belki disarda isil isil bir günden vazgeçmiş olursunuz. Bahar esintileri tasiyan bir elbise belki o gün yasaminizi isildatabilecekken, agirbasli bir sadelige karar vermekle muhtemel bir tanisikligi tepersiniz. Belki yemediğiniz musakka, ismarladiginiz izmir köfteden daha lezzetlidir. Ya da öbür kanaldaki film, o anki ruh halinize daha uygundur. Ama yasam, vazgeçtiginiz seye iliskin ipucu vermez. Geri dönüp, o günü gökkusagi desenli bir elbiseyle yeniden yasama sansiniz yoktur. Bu seçim oyununda vazgeçtiginiz sey, seçtiginizden daha degerliyse pismanlik kaçinilmazdir.
Ama neyin degerli oldugunun karari da yine size aittir. Ve vazgeçtiginiz ?ey bazen bir saray, bazen söhret sahnesinin pariltili neonlari da olsa, çogu zaman gözünüz hiç arkada kalmaz. Çünkü duvarlarina sevdiginizin kokusu sinmi? bir ev ya da sevdiginiz kadinla paylasamadiginiz bir saray sizin borsada kolay feda edilebilir degerlerdendir. Hayata bir baska gözle bakmayi ögrendiyseniz, bu seçimde kazandiklarini sananlara yalnizca aciyarak gülümsersiniz
Her seyin siradanlastigi bir dünyada bazen kaybetmek en dogru seçimdir.
Ve o dünyada en yerinde tercih; vazgeçistir.
Can Dündar / Yarim
Thursday, August 10, 2006
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment