Wednesday, November 08, 2006

HUZURUN KIYMETINI BILMEK


Bir padişah, acemi bir köle ile gemiye binmişti. Köle hiç deniz görmemiş,geminin mihnetini tatmamıştı. Korkudan ağlamaya, inlemeye başladı.
Tir tir titriyordu. Avutmak için çok uğraştılar ama, bir türlü sakinleşmedi.
Sonunda padişahın keyfi kaçtı.

Herkes aciz bir vaziyetteyken, gemide bulunan yaşlı bir adam padişahın huzuruna çıktı, "Müsaade buyurursanız ben onu sustururum" dedi. Padişah da"Lütfetmiş olursunuz" dedi.

Yaşlı adam emretti, köleyi denize attılar. Köle birkaç kere suya battı çıktı. Sonra saçından yakaladılar, gemiden tarafa çektiler. Köle gemiye yaklaşınca iki eliyle dümene asıldı, oradan gemiye çıktı, bir köşede uslu uslu oturmaya başladı.

Yaşlı adamın yaptığı iş padişahı hayrete düşürdü, yaşlı adama"Bu işteki hikmet nedir?" diye sordu.
Yaşlı adam cevap verdi:


"Köle, evvelce suya batmayı tatmamıştı. Gemideki selâmetin kıymetini bilmiyordu. İşte huzur ve saadet de böyledir, bir felâket görmeyen kimse,huzurun kıymetini bilemez."

No comments: