Tuesday, November 21, 2006

bence açık bırakacaksın

bence açık bırakacaksın pencereni. tüm renkler, tüm ışıklar ve kokular çarpacak yüzüne ve girecek yüreğine, sen sana huzur vereni, sıcak hissettiğini seçeceksin. onun bundan haberi olmasa, bilmeden girmiş olsa bile pencerenden, sen rahatına bakacaksın, herşey rahatlayacak.', 'aceleye getirmeyeceksin kendini ve getirtmeyeceksin. önce kendi kendine -ve mümkünse sadece kendine- reverans yapacaksın. koyvereceksin kendini bu hoyrat dünyaya, gideceksin rüzgarın götürdüğü yere, sen seni bildikten sonra... yaşam sunulmuş bir armağanmış, aldırmayacaksın palavra. sensin sana en güzel armağan. ve aklın ve sevgin, gerisini boşvereceksin, çalışmadan girdiğin neidüğü belirsiz kimya yazılısında verdiğin boş kağıt gibi boşvereceksin ve gülümseyeceksin utanmadan. uzatacaksın sevgini dağa taşa, azalmayacak sevdikçe büyüyecek yüreğin, büyüdükçe daha çok, daha çok sen olacaksın. zamana inat gülümseyeceksin, her güldüğün an sana seni getirecek. durup ara ara sessizliğin seslenişini dinleyeceksin. heeeyooo... heyooo dedim. çok şey anlatacak sana, fıranklin amcayı dinleyeceksin, adem babayı, gerçekten büyük reis sietılı, ihtiras dolu kleoyu, ulubatlının anasını, deha da vinçiyi, sabır dolu gandiyi, yüreği sınırsız mevlanayı, zincire vurulmuş prometeyüsü, deli deyip çıktıkları ibrahimi, denizlerin şahı barbarosu ve daha nicelerini dinleyeceksin ve ne kalabalık, ne yoğun, ne anlamsız olduğunu anlayacaksın. unutacaksın derdini.
açacaksın pencereni bir gece ya da gündüz, huzur girecek, rahatlayacaksın.
hıh.. ilahi kızılcık!
bilmek istersin diye yazılan yazı:
sen tasalanınca sezar kahkahalarını tutamıyormuş!!

demet kalındemir 2001

No comments: