Wednesday, November 08, 2006

Bir hikaye

"İki adam bir bacadan aşağı iniyorlarmış. Biri temiz, öbürü pismiş. Usta öğrencilerden birine dönüp:  

''Sence içlerinden hangisi yıkanmaya gidecek?'' diye sormuş.

''Pis olanı,'' diye yanıt vermiş öğrenci.

Hiç de değil! demiş usta. ''Temiz olanı. ', 'Yanında duran arkadaşının pis olduğunu gören adam: O pis olduğuna göre ben de pis olmalıyım, gidip yıkanmam gerek, diye düşünür. Oysa pis olan, yanındaki arkadaşının temiz olduğunu görerek şöyle düşünür: O temiz olduğuna göre ben de öyle olmalıyım. Öyleyse yıkanmama gerek yok.''

Bunun üzerine usta konuşmasına şöyle devam etmiş: ''İki adam bir bacadan aşağı iniyorlarmış. Biri temiz, öbürü pismiş. ''Sence içlerinden hangisi yıkanmaya gidecek?''

''Temiz olan,'' diye yanıt vermiş öğrencisi, heyecanla.

''Kesinlikle hayır! Pis olanı tabii ki. Ellerinin is içinde kaldığını görüp, kendi kendine şöyle diyecektir: Pisim! Gidip yıkanmam gerekecek. Öte yandan temiz olan ellerinin temiz olduğunu görüp kendi kendine şöyle diyecektir: Pis olmadığıma göre gidip yıkanmama gerek yok...

Sana bir sorum daha olacak,'' diye sürdürmüş usta. ''İki adam bir bacadan aşağı iniyorlarmış. Biri temiz, öbürü pismiş. ''Sence içlerinden hangisi yıkanmaya gidecek?''

Öğrenci artık anlamış olduğundan emin: ''Temiz ve pis olan!'' diye haykırmış.

''Yanlış!'' dite bağırmış usta. Anlamadığın şey şu, eğer iki adam bir bacadan iniyorlarsa, birisinin pis, öbürünün ise temiz olması imkansızdır. Her ikisinin de pis olmaktan başka şansları yoktur.

Eğer bir soru yanlış sorulursa, tüm yanıtlar yanlış verilir.

No comments: