Tuesday, July 18, 2006

Seks, kahve, içki ve sigara

Günümüzün totemleridir. Uyarılma, duygunun yerini aldı.

Bugünün dünyasında talihsiz eşitlikler vardır:
Yakınlık mı istiyorsun? Seviş.
Enerjik mi olmak istiyorsun? Kahve iç.
Çekingenliğinden kurtulmak mı istiyorsun? Içki iç.
Modamsı bir dayanak mı istiyorsun? Sigara iç.', 'Nasıl oldu da bunlar, doğal olarak yapılması gerekenlerin yerini aldı?

Neden insanlar yapay uyarıcılar olmaksızın yaşayamıyorlar?

Neden yakınlığı duyarlılıkta, enerjiyi sağlıkta bulmaya çalışmıyoruz?

Engellerimizi aşabilirsek çekingenliğimiz ortadan kalkacaktır. Üstelik bir şeylere sahipmiş gibi görünmek zorunda da kalmayız. Ancak o zaman çiçek açacaktır yaşam.

acelesi var insanın!
yol ne, menzil ne, belli değil,
hatta çoğunlukla,
umurunda bile değil,
ama bir yerlere, bir şeylere
acelesi var insanın!
kısa, keskin, çarpıcı duyumlar peşinde,
genliği fazla, sabırla yayılan,
saran, sarmalayan duygular yerine.
hastalıkta ve sağlıkta,
seçimler, çözümler
hep kestirmeden yana,
ve o denli geçici, o denli yetersiz.
döküp saçarken, dokunup kaçarken,
defalarca deneyip vazgeçerken,
olanlardan kendi bile habersiz.
doymaya değil, doymamaya kayıtlı
sanki yaşamına değil, ölümüne bir koşu.
oysa, ne güzeldir
durabilmek, susabilmek,
farkedebilmek için dahil olunan an’ı.
ve ne güzeldir, hissedebilmek,
hem de en yoğunca,
gecenin kuytusunu, günün canlanışını.
suyun tadını, havanın sarılışını.
hissedebilmek,
bir arının sabrını, kuşun heyecanını,
ve sevginin her zamanda, her yerde,
sessizce kalp atışını.

No comments: