Tuesday, July 25, 2006

Arkadaşlar

Bir gün, bir bilge,  
kendi türleriyle uçmayı reddeden  iki ayri cins kuşa rastlar yol kenarında. Hayli merak eder bu iki farkli yaratığın nasıl olup da kendi aileleriyle,
ait olduklari yerlerde yasamak istemediklerini,  
nasil olup da bir 'yabancı'yı kendi kardeşlerine yeğlediklerini. Biri karga, biri leylek...
O kadar farklıdır ki kuşlar
ihtimal veremez birbirlerini sevdiklerine,
Kardeşleriyle değil de birbirleriyle uçmayı yeğlediklerine. 
Öyle ya, karga dedigin kargalarla uçmalıdır,
 leylek dediğinse leyleklerle. 
Yaklaşır ve merakla inceler kuşları. 
Ta ki her ikisinin de topal olduğunu keşfedinceye kadar.  
O zaman anlar ki,
birlikte kaçar, birlikte uçar, birlikte yaşarlarbeklenenlerin yanında tutunamayanlar. 
O zaman anlar ki, sahip oldukları değil, sahip olmadıklarıdır kimilerini birbirlerine yakın kılan.  
Topal kuşlar birbirlerinin 'arıza'larını bilir
ve sömürmek ya da örtmek yerine kabullenirler öylesine.  
En sahici dostluklar ortak varlıklar üzerine değil,
ortak yoksunluklar üzerine kurulanlardır. 
Aynı şekilde zengin, aynı şekilde mesut olanların
ortak paydaları sabun köpüğü gibidir  uçar, söner.  
Ortak acı, ortak hüzün, ortak pürüzdür esas yakınlaştıran,
yaklaştıran..
Mesnevi'den

1 comment:

gaykedi said...

Mevlana Celalaettin Rumi (1207-1273)

13.yüzyıl Anadolu'sunun bağnazlıktan uzak ve hoşgörülü Konya'sında yaşamış,Molla Hünkar'dır...Tesettüre karşı olduğunu Söylemekten,resmini yaptırmaktan cekinmemis bir İslam bilginidir.O'nun İslamlığı,Arap İslamlığına ya da Erbakan İslamlığına benzemez...Mevlana Hünkar,Bazı Kişileri şöyle anlatır;


Zevk veren her şey,şu aşağılık kişilere delil olmasın diye
nehyedilmiştir (yasak edilmiştir) yoksa;Şarap,müzik,güzel(ler) ve
raks;has kişilere helaldir,aşağılık kişilere haram...........

http://gaykedi.blogspot.com/