Sunday, July 16, 2006

Beyin ve Kalp

Aslında sevgiyi kazanmanın tek yolu vardır. Kalbimizle beynimiz arasındaki bağlantıyı tam kurmamız gerekmektedir.

Unutmamalıdır ki mantığımız avcı, duygularımız ise avdır. Bunun örnekleri her zaman karşımıza çıkmaktadır. Mantığını kullanan insanlar gerek sevgi gerekse diğer yaşamsal konularda karşısındakilere hükmede bilmekte, yaşamında daha çok duygulara önem veren insanlar bu kişiler karşısında bir av olmaktan öteye geçememektedir. ', 'Günümüze dek sevginin kaynağı kalp olarak görülmüştür. Buna itirazım yok tabii. Fakat kalbin daha çok duyguların kaynağı olduğuna inanıyorum. Ya da beynin bu işlerle ilgilenen uzantısı veya bağımsız bir parçası bence kalpte yer alıyor. Lakin bir gerçek varsa sevginin kalpten ham bir duygu olarak çıktığı.

Beyin bu duyguyu işleyerek nefret, aşk, ihtiras, sevgi vb. duyguların ortaya çıkmasına sağlar. Aşk,sevgi gibi kavramalar devamlı yaşanıldığı, hatırlama pek gereksinmediği için beyin tarafından tekrar kalbe gönderilir. Nefret, ihtiras gibi duygularda ise hafıza ağır bastığı için beyinde kalır. Bundan dolayıdır ki sevenler kalbiyle, nefret edenler ise mantığıyla, düşüncesiyle nefret eder.

Eğer beynimizin kalbimize hükmetmesini engellersek sevgi katillerini fark etmek imkansızdır. Yazımda insanlar arası sevgi dedim ama insanlar arası sevginin boyut değiştirdiği bir kavram var. Çoğunlukla karşı cinsler arasında yaşanan aşk kavramından bahsediyorum. Bazıları aşık olunduktan sonra sevgi duyulduğuna inansa da aşkın ana temasının sevgi olduğunu herkes kabul eder sanırım.

Sevgiyi her canlıya veya nesneye duyabildiğimiz halde aşkı insanlara hissettiğimiz düşünülürse burada bir ayrım noktasına gelmiş oluruz. Aşkla sevgi arasında yer alan bir çok kademe vardır. Sevgi, güven, arkadaşlık, ilgi, sadakat, dostluk, sevgili, mantık ve aşık. Sıralamam kişiye göre değişebilir fakat benim inancım aşık olduktan sonra seven insanların aslında bu kademelerin birinde takılı kaldıkları.

Sevgi(elektrik olarak da tanımlanabilir) hissettiğiniz insana güvende duyuyorsanız bir arkadaşlık başlamıştır. Arkadaşlık menfaat içeren bir olgudur, ilgi ve sadakat ile birleşince dostluk oluşturur. Bu noktaya kadar normalde her insana her canlıya duyulabilecek bir sevgidir. Sevgili kavramı ise mantığın kurbanı olamazsa ve karşılıklı ise aşkın diğer ismidir.

Bu yüzden olmalı ki bir çok kişi tarafından dostluk ve sevgili,aşk ile karıştırılır. Aşk bu sevgi ile arasında ki tüm duyguları barındıran bir kavramdır ve kolay kazanılmaz. Dikkat ettiyseniz sevgiye dayalı intihar vakkalarında hiç kimse “aşkım için ölüyorum” tabirini kullanmamakta ”sevdiğim için ölüyorum” demekdedir.

Aşk ölümle kirletilemez. Aşkın yüceliği budur. Sırf aşık oldum demekle kendine acı çektirmek isteyenlerin çokluğu nedeni ile günümüzde aşkı mumla arar olduk. Gerçi sevginin bile artık gerçekçi olmadığı bir dünyada aşkı bulamamaktan doğal ne olabilir.

(Yazarı bilinmiyor)

No comments: