Thursday, October 19, 2006

VAR OLMAK


Gerçek içimizde; bizi sarıp sarmalıyor.
Yalnızca bir kısmı sezgi yoluyla algılanabilir
Ve buna da görüntü denir.
Diğer yanı ise hiç görülmez
Buna da boşluk adı verilir.

Gerçek olanla bütünleşmek uyumdur.
Ondan ayrı düşmek ise felaketin ta kendisi.', 'Onunla hareket et, gözlemle ve peşisıra git.
Ona ermek, dinginleşmek ve içgörü kazanmak demektir.

Gerçek yalnız içimizde değil, dışımızda da; O, varoluşun ta kendisi.
O’na ilişkin bildiklerimiz ise yalnızca bir görüntüden ibaret.

Nihai olan, mutlak olarak adlandırılır. Tam olarak kavrayamayız, çünkü ne tanımı vardır, ne göndermeleri, ne de sıfatları.
Bizim düz aklımız, karşıtları olmadan kavramları algılamaktan acizdir.
O, tam anlamıyla donuk ve mat bir sonsuzluktur; bu uçsuz bucaksızlıkta yaşamın gerçeği gizlidir.

yarıçapı sonsuz olan bir küre, içinden baktığında karanlıkta kaybolur bakışların.
dışından gözlemlemek ise mümkün değil.
‘O ve sen’ ikiliğinde, ayrı ve yalnız kalır çabaların.
peki ya sen O isen?
ya koskoca bir evrense bedenin?
kim anlatabilir seni sana, ve kim anlayacaktır sen olmayı, özne de nesne de
BİR ise olan ve olmayan, aynı ve TEK ise?

anlayış, görece halin arayışı, oluş halinde ise hiç bir çaba kalmaz.
öyle bir hal ki, sözle açıklanamaz.
ama sanki bir ses kalır, sessizliğin içinde. sevinç şakır yüreğinde,
sen susarsın, o susmaz.

No comments: